Kütüphaneler kitapların müzeleri değil
ilmin ve hakikatin yüksek fezalarına
fırlatılacak füzelerin rampalarıdır.
~~ 451 ~~
Kitap hidayetin aynası...
Belki aynısıdır.
~~ 452 ~~
Dikenlerden ve çakıllardan temizlemediğin
tarlaya serptiğin tohumları zarar edersin.
~~ 453 ~~
Şefkat ve sevgiden örülmüş bir çelengi boynuna taktıkları, başına geçirdikleri zaman nasıl memnun olacağını anlayarak Allah (c.c.) ın kullarına, bilhassa mü’min kardeşlerine sen de öyle yaklaş. Bu iki unsurun ne derece şifakâr uhuvvet ve imtizaç vesileleri olduğunu göreceksin.
~~ 454 ~~
Burnum kırıldı, belim eğildi, boynum büküldü, saçlarım döküldü ak mı kara mı gördüm... Ömrümün nice yılları ziyan olup gitti... Şimdi bir kurtuluş ânını bekliyorum. Aff-ı şâhaneye muntazır bir suçluyum.
~~ 455 ~~
Senin için en hayırlısı sana doğru eğilen, kolayca uzanabildiğin dalda bulduğundur. Kanâatla al. faydalan, şükret...
~~ 456 ~~
Günler takvimlerden güz yaprakları gibi dökülüyor.
~~ 457 ~~
Bana gelenlerden bir kısmı tecessüsle dolu... Hattâ, doldurulmuş olarak geliyor (güya istifâde etmek üzere... Umarım ki öyle olsun). Bir cihetten bundan memnun oluyorum... Gözleri açılmış (peşin hükümlü) insanlar daha dikkatli olacakları için üzerimde her hâlime nigahban olan Rabb’imin murakabesini daha çok düşünmeğe, gaflete düşmemeğe vesile oluyorlar. Zannederim kendileri içinde (dikkatlerini teksif ettiklerinden) faydalı olabiliyor...
~~ 458 ~~
Samimi dostların, şefkatli ana ve babaların sesleri çok zaman vicdanımızın sesine muvazîdir.
~~ 459 ~~
Bir kitapsızdan başka hiçbir kimse “kitapsızım” demez.
~~ 460 ~~
Her kitap bir ummandır.
~~ 461 ~~
Kardeşim; Sen, benim dostum veya arkadaşım, yâr-ı vefadârım isen, seninle bir kutsî davada bir araya gelecek omuz omuza verecek isek senden bir ricada bulunacağım: Lütfen bana başkalarının gözüyle bakma!.. Bundan çok rahatsız oluyorum, sıkılıyorum ve samimiyetimizi zedeleyeceğini, aramızda uçurumlar açacağını farkediyorum,
~~ 462 ~~
Ey nebîler Sultanı Efendim, Sen’i lâyık olduğun gibi tanıyıp sevememek cehennem azabının bin katı bir azap oluyor...
~~ 463 ~~
Muvakkat cinnet halleri dışında mü’min her zaman merhametlidir. Böyle olmak da lâzımdır. İmanın şe’ni ancak merhamettir.
~~ 464 ~~
Kur’an semasından rahmet eksilmez....
~~ 465 ~~
Ey İhsan İnsî dostlarından umduğun dostluk ve vefayı bulamadın... Belki onlardan çok şey istiyorsun. Bir gün sadâkat ve samimiyetle geldikleri zaman seni bulamayacaklar... Onları yerinirken âlem-i ervahtan tebessüm ederek temaşâ edeceksin... Ne yapsınlar ki sen zarfını yırtıp çıkamadığın gibi onlar da mazrufu göremediler. Bu yolda taaccüb edilecek işler tükenmez. Sen de sanki bir muamma idin.
~~ 466 ~~
Gözün göze, yüzün yüze, kâlbin kâlbe ayna oldukları bir gerçektir. Bazı görüntüler daha da net oluyor.
~~ 467 ~~
Tohumun bünyesi içinde hangi noktada; faaliyet artar, hareketten doğan hararet kesifleşirse (bu hayâtiyet delilidir) çatlama oradan meydana gelir ve çekirdek meylinin, fıtrî sa’yinin ilk semeresini, filizini doğurur, Allah’ın izniyle hilkatinin kemâline ulaşır.
~~ 468 ~~
Fıtratları ayrı ayrı olan erkekle kadın bugün iki değişik cins olmaktan çıkmaya meyil etmiştir. Erkeğin kadınlar gibi yaşamaya özentisi ise en büyük içtimai faciaların doğmasına sebep olabilir.
~~ 469 ~~
Kitabın aynasında kendimizi görebiliriz.
~~ 470 ~~
Kim ki her gün başa çıkar, Korkarım ki baştan çıkar.
~~ 471 ~~
Mükemmel bir kitab bütün bir cümle gibidir, vahyin sırrından pırıltılar neşreder, ruhu sarar... Hafızada klişeleşir.
~~ 472 ~~
Sünnetin hayatı, hayatın sünnetidir.
~~ 473 ~~
Kader bir çizgi mi ya bir resim mi?.. Esrarı çözülmez büyük isim mi?..
~~ 474 ~~
Yaz... Ahmed İhsan yaz, nasılsa geçecek bu yaz.
~~ 475 ~~
Çok tecrübelerle (ilahi kaderin şiddetli ikazları, musibetlerin sert darbeleriyle) sabit oldu anladım ki; bu fırtınaları-dağdağaları pek kesif dünya hayâtı içinde bulunuşum, tamamiyle kendi nefsim için değildir, bir âlet durumundayım. Belki başkaları, başka şeyler için yaşatılıyorum. Kök ve tohumun hayatları ağaç ve meyvelerine vakfedildiği mâlumdur.
~~ 476 ~~
Çektiğim zorluklar, sıkıntılar nefsimdendir. NUR’ un irşadıyla apaçık görünüyor. Azami bir feragatle bu çözülen sırda muvaffakiyetimi, vakf-ı can edebilmeyi Rabb’imden yalvarıyorum.
~~ 477 ~~
Dilsizin şahitliği ekseriyetle makbul olmadığı halde (şâz olarak) maksadını güzelce belli edebilirse dâva için yardımcı olabilir.
~~ 478 ~~
Öyle insanlar vardır ki onlar için irfan mektebinin kapıcılığı, fani âlemin sultanlığından üstündür.
~~ 479 ~~
Kitapsız bir medeniyet yoktur.
~~ 480 ~~
Zenginlerin servetlerinden aldıkları hazzı, fakirler fukaralıklarından hissetmiyorlarsa gerçek sabredicilerden sayılmazlar. Anlayanlar için, zenginlerin şükür lezzetinden fakirlerin sabır lezzeti daha aşağı değildir.
~~ 481 ~~
Ey nefis, Zulmün meyvesi ve neticesi zulümdür. Sen ezmek istedikçe ezilecek, kırmak istedikçe kırılacaksın... Arzuna göre bir dünya yaratamayacağına göre, Fir’avunlaşmayı bırak Allah’ın rızasına göre yaşa... Sana Hâdî-i azîm’den kemâl-i iman ve devâm-ı hidâyet diliyorum...Yalvarıyorum.
~~ 482 ~~
Cümle-i sünnetten bir harfin kaybedilmesi hayâtların kitabının mânasını tamamiyle bozup değiştirebilir.
~~ 483 ~~
Ver gülü al gülü, unutma virgülü.
~~ 484 ~~
Ağlayı ağlayı kör olası gözümün gözyaşlarıyla ruhumu yıkamak istiyorum...
~~ 485 ~~
Zamanla mukayyed olan insanda ebedileşme arzusu bildirilenleri okumak, okuduğunu anlamakla yerine getirilebilir. Bu kanaatımı arz ederken “cevher-i hayâtı, cevher-i rûhu cevher-i Zât ile şereflendirmek icabeder” diyorum.
~~ 486 ~~
İnsana, kitaba ve ilme yapılan yatırım en hayırlı en verimli yatırımdır.
~~ 487 ~~
Medeniyet-i kâzibe gadab ve şehvet kuvvetlerini silah gibi kullanıyor. Onları kamçılayıp tahrik ederek anarşi ve ihtilallere yol açıyor... İnsan varlığını insafsızca tahrib ediyor.
~~ 488 ~~
Biz feyiz ve NUR devrinin küçük nümûneciğini gösteren yirminci asrın çocukları; İslâmiyet’in kıymetini daha iyi anlamak, daha fazla takdir etmek, daha çok sevmek ihtiyacında ve mevkıindeyiz.
~~ 489 ~~
Akıllı kız: Anneciğim, insanlık binlerce yıldır insanların iç yüzlerini, ruhsal yapılarını, güzellik ve çirkinliklerini gösteren bir ayna yapamamış. Bence en büyük buluşlardan birisi böyle bize kendimizi tanıtan, gösteren bir ayna olacaktı. Annesi: Böyle bir aynanın rolünü insanlar birbirlerine karşı yapıyorlar. Bizler hakkımızda söylenilenlerle, davranışlarla, tenkid, takdir ve ayıplamalarla kendimizi, gerçek yönümüzü tanımış oluyoruz. Zaten peygamber efendimiz de hadislerinde bunu haber veriyorlar “mü’min mü’minin aynasıdır” buyuruyorlar.
~~ 490 ~~
Ashâb-ı Resulü (radıyallahü anhüm), Onlar’ın sâhibi ve efendisi Muhammed (aleyhisselam)‘a soracaksın.
~~ 491 ~~
Maddî alâkalara, meyillere, düğümlere mânevi kılınçlarla vurmak ne kahramanca olacak...
~~ 492 ~~
Düşüncesizce söylediklerimizle zararlar verebildiğimiz gibi anlamsız suskunluklarımızla da zararlara sebep olabiliriz.
~~ 493 ~~
Okumak için kitab çalan bir kimse bu yanlış işi ancak bilmediği için yapar.
~~ 494 ~~
60-70 yıllık ömür günleri ma’siyetlere, günah işleyicilerine çok kifâyetsiz iken itaat ve ubûdiyet ve rıza için 3-5 saatçik yeterlidir.
~~ 495 ~~
Meşin kafalardan binlercesi asrın bilmecesi...
~~ 496 ~~
Bütün kemâl yolları önünde açılmış iken inatla kendini bundan müstağnî ve mustafî addeden kimse nasıl sâfiyetli bir ehl-i kemâl olacak?..
~~ 497 ~~
Ey insan, ihsânı ihsân ile karşıla...
~~ 498 ~~
Noksânı kemâlinle tamamla...
~~ 499 ~~
Kitapların cümleleri, cümlelerin kelimeleri, kelimelerin harfleri, harflerin isimleri... isimlerin mânaları onların da hakikati var... Bütünü bir noktaya bakar...
~~ 500 ~~