اَلسَّلَامُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللّٰهِ وَبَرَكَاتُهُ
Göztepe, 15 Eylül 2006
Şimdilik muhatabım olmakla beraber ismini mahfuz tuttuğum kemal-i sıdk ve vefa ile temayüz edeceği hususunda çok ümitli olduğum değerli kardeşim,
Siz de bilirsiniz (belki bileceksiniz) ki musahabe sahipleri, fikrî formasyonu olan dolu dolu insanlar kendilerine en iyi muhatap olabilecek kimseleri çok yakınlarında bulmak, onlarla her türlü zihnî takıntıdan azade olarak çok zamanlar yüz yüze beraber olmak isterler. Gerçi bu kıvamdaki münasebetlerde hiç şüphe etmem ki gıyabî musahabeler de vardır. Aciz kardeşinizin hususi bir kanaati olmakla beraber örnek büyüklerimizin hayatlarında da teyidatını bulan bir görüşüm ki, meknuz olan bir kısım hakâikin fevkalade diyebileceğimiz inkişafları için anlayışlı hem de çok anlayışlı muhatapların ehemmiyetli rolleri vardır.
Şahsen kardeşiniz olarak yüzümü hangi yüze dönsem orada mükemmel, müşeffa bir ayna ile yüz yüze olmak arzusundayım. Diyebilirim ki yıllar yılı öyle muhatapları aradım, haklarında kuvvetli zan sahipleri olduklarımı da kovaladım. Ancak itiraf ederim ki bu hususta halen sıkıntılarım var. Böyleleri muvakkaten belli bir noktaya kadar muhatap olabilse de bir yerlerde tıkanmalar oluyor. Kendi kendime bu mübarek kimseler için “Fazla mı hüsn-ü zan ediyorum?” dediğim zamanlar da var.
Şunu da belirteyim ki (kendi yapımı nazara alarak söylüyorum) belki emsalim içinde en muvaffakiyetli ve çok çok güzel muhataplar bulmuş olabilirim, peki kardeşim mevcuda kanaat etmek için (yani daha fazlasını istememek gibi) bir mecburiyet mi var? Başka sahalarda olduğu gibi her türlü ihtiyacımda ve hususiyle muhatap meselesinde teşrik-i mesai edeceğim dost kardeşler hususunda niyetimi geniş tutuyorum. Bununla yanlış anlaşılmasın, müteşeyyihler gibi kimseyi kendime davet etmiyorum, belki zayi olmasından korktuğum bir kısım sırlı güzellikler, o güzelliklerin insan latifelerine açılmış bahçeleri gizli kalmasın. Birinci derecede muhatap olanlar iyi anlayabilirlerse o bahçelerin müştak ve müşterilerine ilancılık ederler, çok faydalı bir tarzda mutavassıt rol oynarlar.
Yemin edebilirim ki fikir hayatını alabildiğine geliştirecek, meyveli kılacak bir bahçıvanlık, bir tohum ekme ameliyesini en hızlı şekilde devam ettiriyorum. (İnşaallah Allah indinde makbul olur.) Belim iki büklüm oluncaya, ebed kapısında toprağa uzanıncaya kadar bunu devam ettirmek azmindeyim. Sizin gibi (kusura bakmazsan) değerli kardeşlerim muhatap olmak hususunda daha iyi muhatap olmak için gayret gösterirlerse bana çok büyük yardımcı olacaklardır.
Şu husus daima dikkat-i nazarımız altında bulunmalı ki; anladım zannetmekle anlayabilmek, belki çok iyi anlayabilmek farklı şeylerdir.
Sizler gibi anlayışlı kardeşlerimi daha çok anlayışta terakki edecekleri günlerde de beraberliğimiz için selâmlıyorum.
AHMED İHSAN GENÇ
Not: İnsanları muhatap alırken, onların “Seviye ve kemallerine muvafık hitap edebiliyor muyum?” diye düşünmekteyim.
Not: Bu mektup telefon görüşmesiyle yazdırılmıştır.